Papa Leo’nun Göreve Başlama Töreni: Sade ve Anlamlı

Papa Leo, Birleşik Krallık saatiyle 09.00’da göreve başlama ayininde selefi Francis’ten farklı bir tercih yaparak gösterişsiz bir tören düzenledi. Yeni Papa, kalabalığı “papamobil” ile selamlayarak kurşun geçirmez araç yerine halkla doğrudan iletişim kurabileceği bir taşıt tercih etti.

Olağanüstü Güvenlik Önlemleri Alındı

Vatikan, tarihi tören için büyük güvenlik önlemleri aldı. 250 bin kişinin beklediği ayin için bölgeye 6 bin ek polis, keskin nişancılar, bomba imha uzmanları ve anti-drone sistemleri getirildi. Tören boyunca St. Peter Meydanı’nda güvenlik en üst seviyede tutuldu.

Papa Leo, Apostolik Saray’a Taşınıyor

Yeni Papa Leo’nun göreve resmen başlamasının ardından Vatikan’daki Apostolik Saray’a taşınması bekleniyor. 16. yüzyıldan kalma bu tarihi yapı, St. Peter Meydanı’na bakan ve yaklaşık 10 odadan oluşan papalık dairelerine ev sahipliği yapıyor. Papa Francis’in aksine, Papa Leo’nun bu tarihi sarayı tercih etmesi bekleniyor.

Gelenek Bozulmadı: Taçsız Tören

Papa Leo, göreve taç giyerek değil sade bir inaugurasyon töreniyle başlamayı tercih etti. Bu, tarihi boyunca papaların geleneksel olarak taç giymesiyle sona eren bir geleneği sürdürdü. Tören, halkla bütünleşmeyi ön planda tutuyor.

Papa Leo’nun göreve başlama töreni, uluslararası diplomasi açısından da önemliydi. Birleşik Krallık’ı temsilen Prens Edward katılırken, Kral Charles’tan herhangi bir açıklama gelmedi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski törende hazır bulundu ve İtalya ziyareti sırasında bazı liderlerle görüşmeler yapmayı planladığını açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nden Senatör JD Vance ve eşinin yanı sıra Dışişleri Bakanı Marco Rubio da törene katılanlar arasındaydı. Kanada Başbakanı Mark Carney de Roma ziyareti kapsamında Papa Leo’nun törenine katıldı ve ikili temaslarda bulundu.

İlk Ziyaret Türkiye’ye Olacak

Papa Leo’nun en dikkat çekici açıklaması, ilk yurt dışı ziyaretinin Türkiye’ye olacağı yönündeydi. İlk İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü münasebetiyle selefi Papa Franciscus’un gitmeyi istediği ancak ömrünün yetmediği hatırlatılarak kendisinin gitmeyi planladığı belirtildi. Bu ziyaret, Hristiyanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılına özel bir anlam katacak.